Netflix Üyelik Ücreti ve Aylık Üyelik Ücretleri

bu şirketin türkiye ekibine artık kim söylediyse işi gücü bırakıp kore dizileri eklemeye başlayan firma.
gelecek dizilere, filmlere bakıyorum, yarışı kore, bizim ülkede kore yapimlarina ilgi var evet ama birazda kore filmi ekleyin bari.
bu arada izleyecek bir şeyler arayanlar için (bkz: suits) çok iyi bir seçenek resmen dizinin fanı oldum (orijinal dizisi) korelilerde yeniden uyarlamasini çekiyor.

kafasına göre filmleri anlık ekleyip çıkartıyorlar sanırım. dün fırıncının karısı filmi eklenmişti ama bugün aynı filmi bulamıyorum. çok amatörce yönetiliyor anladığım kadarıyla.

muhtemelen kendinize göre belirli bir izleme programı oluşturduğunuzda verimli kullanabileceğiniz bir online dizi-film platformu.

eleştirilerin kaynağını biraz dikkatli bakınca fark edebiliyorsunuz. şimdi öncelikle içindeki içeriklere bakalım. ya bir dizi ve ya da bir film. bir de toplamda bu içerikleri 2’ye ayıralım: netflix’in kendi çıkardığı orijinal yapımlar ve orijinal olmayıp dışarıdan platforma eklenen diğer yapımlar. bu netflix’e özel olmayan diğer yapımlara insan netflix’e üye olmadan diğer dizi-film izleme sitelerinden ulaşabiliyor veya torrent olarak indirebiliyor. haliyle netflix’e gelen birisinin sadece bu yapımlara yönelmesi biraz saçmalık oluyor ve boşuna para vermiş oluyor. bu durum da haliyle insanları netflix’in kendi yapımlarını izlemeye yönlendiriyor. bu orijinal yapımların film olanları genelde düşük bütçeyle çekildiği için kaliteyi yakalamak zor oluyor. tabi iyi filmler yok değil, ama iyi filmleri bulmak için denemek gerekiyor. yani karar verdiğiniz bir filmi izlemeden önce spoilersız yorumları gözden geçirin. örneğin filmlerin buradaki başlıklarında da biraz fazlaca entry almışsa denemeye değer. tabi burada beğeninin kişisel bir değerlendirme olduğunu da unutmamak gerekir. sizin beğenmediğiniz bir şeyi başkası veya başkasının beğenmediği şeyi siz beğenebilirsiniz. şimdi gelelim netflix’in kendi dizi yapımlarına. kullanıcıları esas netflix’e bağlayan şeyler orijinal yapımı diziler. tabi burada dikkat edilecek esas konu bu dizilerin sezonlarının bir paket halinde geliyor olması. yani tv’deki diziler gibi hafta hafta değil toplu bir halde yayınlanması. bunun iyi mi kötü mü olduğu konusunda kararsız kalabiliyorsunuz. beklemek yerine sezonu bir çırpıda bitiriyorsunuz. ancak bu sefer de yeni sezon için aylarca beklemeniz gerekebiliyor ve bu durum da bu platformun kullanımında insanlarda boşluk yaratabiliyor. yani kullanıcıların sırf belli başlı takip ettiği diziler için bu platformda olduğu biliniyor. örnek olarak la casa de papel, black mirror, dark, house of cards verilebilir. tabi insanlar esas dizilerinin yeni sezonlarını beklerken oyalanmak için (biraz da aylık ödedikleri ücret boş geçmesin diye ) başka orijinal yapım olan dizilere de bakıyorlar. tabi onlar arasında da beğenmedikleri olunca platformdan soğuyabiliyorlar. ama bu sorunlar sadece netflix için değil bu eksende çalışan diğer izleme platformları için de geçerli.
son olarak da şunu öneriyorum: eğer netflix’in kendi yapımı olmayan bir diziyi netflix’te izleyecekseniz mevcut devam eden bir diziyi değil bitmiş bir diziyi izleyin. çünkü orijinal yapımlarda olduğu gibi dışarıdan eklenen dizilerde de sezonları paket halinde yayınlama olayı var. bunun için de o sezonun bitip üzerinden biraz süre geçmesi gerekiyor. eğer mevcut durumda devam eden orijinal içerik olmayan bir diziyi netflix’te izlemeye çalışırsanız diğer izleyicilere göre geride kalırsınız.

Ben şimdi Netflix özel paket alınca dört farklı kişi kullanabiliyor muyuz? Eğer farklı kişiler kullanabiliyorsa Netflix üyeliği ne kadar oluyor?

netflix’in neden bu denli abartıldığını anlamıyorum. çoğu film ve dizi hayal kırıklığı benim için. marriage story fiyaskosu sabrımı taşıran son damlaydı. bundan önce ise muhafız, sex education gibi çocuk oyalayacak dizilere milyonları gömdüler ve hayretle bir bölüm bile dayanamadım. üstelik, bir iki dizi ile de bu sonuca varmadım, bence yaptıkları işlerin büyük çoğunluğu bu şekilde hayal kırıklığı.

sanıyorum kendileri de bunun farkında. martin scorsese’e, alfonso cuaron’a hollywood stüdyolarının bile veremeyeceği miktarda büyük paraları vermelerinin sebebi, tam olarak bu. kaliteli bir imaj oluşturabilmek. akademi ödülleri’nde, altın küre’de boy gösterebilmek. şunun da farkında olduklarını biliyorum; artık sıkıcı bir hal almaya başladı yaptıkları işler. cuaron, scorsese derken kurtarabilecek miyiz diye bakıyorlar.

ayrıca, bizden aldıkları paraları ‘aykut enişte’, ‘deliha’, ‘delibal’, ‘dabbe’ gibi filmlere gömüyor herifler. pazar yeri tabirini kullanmamın sebebi bu. dabbe ne abicim? dabbe ne demek ya? koskaca netflix’sin sen? dabbe ne demek allahın cezaları?

neyse. sinirlerime hakim olabilmek için amazon prime’a kaydoldum. fleabag bile şu tüm netflix dizilerine yüze katlar.

bu gece hanımla oturup the big short flimini izlediğimiz ve göz ucu ile izlediğimden (daha önce izlemiş olduğumdan) ilk kez bir şeyi fark ettim akabinde suserlere hak verdim.
artık nasıl bir çevirmen flimi çevirmişte 3 to 1 denilen kısmı olduğu gibi düz çevirmiş arkadaş. ya çeviriyi geçtim iddia bahis veya bir kazanç ortamında bir insan sana gelip sen 3 vereceksin kazanırsan ben sana 1 vereceğim der ve bunu biri kabul eder merak ediyorum.
önce dedim her halde bu yazıda bir hata var ama ısrarla kalan bütün flim boyunca bu hatayı yapmışlar. düşünün flim 2008 ekonomik krizi ve mortage krizini anlatıyor. ortalıkla oranlar ekonomik değerler ucuyor ancak sen daha en basit işi çeviremiyorsun.
ne diyim çeviren kişiye tavsiyem elimde çok güzel iddia oranları var 20 ye 1 veriyor gelsin çok para kazandıracağım kendisine.

bilgisayarda vpn ile diğer ülke içeriklerine sahip olunabiliyor lakin uygulama için böyle bir şey yok sanırım. olsa da ben bulamadım.

yapım ve telif hakları nedeniyle içeriklerin tüm dünyada aynı olması beklenemez elbette ama netflix türkiye cidden diğer ülkelerin içerikleriyle kıyaslanınca çok ama çok zayıf kalıyor. zaten arayüzü de kullanışlı olmadığından hep aynı içerikler dönüp duruyor. halbuki o zayıf içeriği rağmen ana sayfasında görüntülenenden daha fazla yapıma sahip. bunu neden ısrarla güncellemiyorlar? işte bunu anlamıyorum.

izleyecek bir şeyi nasıl buluyorsunuz bu platform da?
“recently added” bölümü nerdeyse ay da bir güncelleniyor bende, eklenenlerin yarısı saçma sapan animeler(eski seriler eklense amenna, ama eklenenler de hep ufak çocuklara hitap ediyor genelde), aylık eklenenlerin bir diğer yarısı da eski püskü filmler oluyor zaten birçoğumuzun arşivlerinde bulunan veya defalarca kez izlemiş olduğumuz.
arada dönem dönem nadir de olsa tek tük güzel seriler yayınlanıyor ona lafım yok, ama bunların haricinde gerçekten çöp ya.
en kısa süre de alternatif daha güzel bir platformun çıkması dileği ile… kötünün iyisi diye idare ediyoruz mecbur :/

çoğu zaman boşuna para veriyormuş gibi hissediyorum. keza o kadar seçenek arasında hala izleyecek bir şey bulamamak manasız.

beğenmiyorsanız boşuna 10 tl’den olmayın dediğim platform, bugün 10 tl için laf yapan yarın neler yapmaz.

hadi ultra ıdır bıdırısını aldın diyelim 40 tl olsun, 40 tl için kendinizi yormayın be agacım üyeliğinizi iptal edin veya bankaya 40 tl yatırmayın adamlar otomatik bağlantınızı keser.

xbetli bol reklamlı günler dilerim.

buna düzenli olarak para veren aylık abone olan adam dünyadaki en boş adamlardan biridir.
para saçmayı sever kapitalizmin sağdığı ineklerden en sevdiğidir.

meriçler troller hemen dadanmış avukatı gibi kim takarsa bunları.

ileride yerini başka platformlara devredecektir.